5 Yıllık Stratejik Planda Bütçe Şehir Hastanesine Çok Yerli ve Milli Üretime Yok
2019-2023 Stratejik Planı, sağlık sisteminin sorunlarına çözüm üretmemekte, var olan sorunları daha da ağırlaştırmaktadır.
Sağlık isteminin geleceğine yönelik beş yıllık hedeflerin yer aldığı Stratejik Plan, sağlık sistemine ve sağlık çalışanlarının sorunlarına çözüm üretmekten uzaktır. 5 yıllık Stratejik Plana bakıldığında Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılında sağlık daha da ticarileşecek, nitelik yine arka planda kalacaktır.
Stratejik Planda, 2019’da 1247 dolar olan kişi başı cari sağlık harcamasının 2023’de 1425 dolara çıkarılması hedeflenmektedir. 5 yılda kişi başı sağlık harcamasının tahmini yaklaşık 180 dolar artacağını öngören siyasi iktidar, cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcaması içindeki oranını ise 0,4 oranında düşürmeyi hedeflemektedir. 2019 yılında % 17,1 olan cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcaması içindeki oranını 2023 yılında %16,7’ye indirmek hedeflenmektedir. 2023 yılında kişi başı sağlık harcaması artacak, dolayısıyla halkın cepten ödediği sağlık harcaması da doğru orantılı olarak artacaktır.
Siyasi iktidar, Stratejik Plan’da, 2019 yılında 200 olan 100 bin kişiye düşen toplam hekim sayısını 2023 yılında 245’e; 2019 yılında 312 olan 100 bin kişiye düşen hemşire ve ebe sayısını 360’a çıkarmayı hedeflemektedir. Görünen odur ki Türkiye bırakın 2023’de OECD ortalamasını yakalamayı, bugün 351 olan 100 bin kişiye düşen hekim sayısını ve bugün 1025 olan 100 bin kişiye düşen hemşire ve ebe sayısını bile 2023’te yakalayamayacaktır.
Şehir Hastaneleri İtirafı
Sağlık Bakanlığı’nın 2019-2023 Stratejik Planı, siyasi iktidarın Şehir Hastaneleri konusundaki yanlışlarının beyanı olmuştur. Sağlık sisteminin tek gündemi haline getirdikleri Şehir Hastaneleri’ne 98 sayfalık planda sadece bir sayfa ayrılmıştır. Stratejik Plan’da yer alan 6 amaçtan 5’incisi olan “Vatandaş ile sağlık çalışanının memnuniyetini artırmak ve sağlık sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak” başlığı altında “Şehir Hastanesi Modeli ile sağlık hizmet sunumunu güçlendirmek” hedefi içerisinde Şehir Hastanelerine yer verilmiştir.
Hedefin “Riskler” bölümünde, “Mücbir sebeplerle yapımı geciken hastanelerin işletme dönemine planlanan zamanda başlayamaması veya eksik birimlerle hizmete açılması”, “Yeterli personelin işletme dönemiyle birlikte temin edilememesi” ve “Taşınan hastanelerin personelinin kurumsal kimlik ve aidiyet kültürü konusundaki tutumları” şeklinde yer verilen ifadeler, hizmete açılan 10 Şehir Hastanesinin var olan sorunlarının beyanıdır.
Stratejik Plan’da, Şehir Hastaneleri açılış öncesi süreç yönetiminde Bakanlık merkez birimleri ve il teşkilatı arasındaki koordinasyon eksikliği kabul edilmiş, Şehir Hastaneleri’ne taşınan birimlerin veya hastanelerin uyum süreçlerinde sıkıntılar olduğu belirtilmiştir. Stratejik Planda, “Hastaların alışkanlıklarının değişiminde sorunlar yaşanması” gibi muğlak ve hatta hastaları suçlayıcı ifadeler ile var olan sorunlar geçiştirilmiştir.
Şehir Hastanelerinde Personel Yetersiz, Ekipman Eksik, Ulaşım Sıkıntılı
“Hizmet sunumu ile ilgili yapılan çalışmalara uygun yeterli sayıda sağlık ve yardımcı sağlık personelinin istihdam edilmesi, mevcut personel tespitinden sonra eksik kalan personel için atamaların temin edilmesi” gerektiğinin belirtildiği Stratejik Plan’da, “Güncelliğini kaybeden ya da eksik olan mefruşat ve ekipman ihtiyaçlarının giderilmesi için işletme döneminde gerekli tedariklerin sağlanması” gerektiğine vurgu yapılmıştır. Stratejik Plan’da Şehir Hastaneleri’ne ulaşım sıkıntısı da kabul edilmiş, “Şehir Hastaneleri’ne ulaşım konusunda belediyeler ve diğer kurumlar nezdinde çalışmalar yapılması” gerekliliği ifade edilmiştir. Sağlık çalışanlarının Şehir hastanelerinde çalışmak istemiyor oluşu ise “Kurumsal aidiyet ve kurum kültürü için oryantasyon çalışmalarının yapılması” başlığı altında geçiştirilmiş görünmektedir.
Muhasebe kayıtlarında yaşanan usulsüzlükler, eksik ve sözleşme şartlarına uymayan tıbbi malzeme, olmayan tıbbi birime garanti ücreti verilmesi, hizmete açılmayan birimler için şirketlere ödeme yapılması gibi Sayıştay raporunda dikkat çekilen konular ise beklenildiği gibi ihtiyaçlar bölümünde yer almamıştır. Stratejik Plan’da sadece “İşletme verimliliğinin artırılması için destek, izleme ve denetim yapıları kurulması” şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir.
5 Yılda Şehir Hastaneleri Bütçeyi Tüketecek
Strateji Planın “Şehir Hastanesi Modeli ile sağlık hizmet sunumunu güçlendirmek” hedefi için tahmini maliyet tutarı 2019 yılı için 6 milyar 190 milyon 902 bin TL olarak ifade edilirken, bu tutar 2023 yılında 23 milyar 269 milyon 554 bin TL olarak yer almıştır.
Stratejik Planda 2019 yılı için 48 milyar 891 milyon 633 bin TL olarak kaydedilen Genel Bütçe, 2023 yılı için tahmini 83 milyar 180 milyon 273 bin TL olarak belirtilmiştir. Genel bütçe 5 yılda iki katına bile çıkmazken, Şehir Hastanesi Modeli ile hizmet sunumunu güçlendirme maiyeti 5 yılda neredeyse 4 katına çıkacaktır. Görünen odur ki, kapatılan hastanelerin içindeki çalışır durumda olan tıbbi malzemeler çürümeye bırakılırken, hurdacılarda preslenirken, ülke kaynakları Şehir Hastaneleri üzerinden yandaşa oluk oluk akmaya devam edecektir.
Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri Yine Arka Planda
Birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirerek sağlık sistemi içerisindeki etkinliğini artırmak için 2019’da 13 milyar 556 milyon 416 bin TL, 2023 yılı için 18 milyar 663 milyon 005 bin TL tahmini maliyet tutarı belirlenmiştir. Bu rakamlar göstermektedir ki halkın sağlığını korumak için ayrılan bütçe 2023 yılında, Şehir Hastaneleri için ayrılan bütçenin çok çok altında kalacaktır.
Siyasi İktidarın Yerli Üretim Konusundaki Samimiyetsizliğinin Belgesi
“Sağlıkta AR-GE ve yenilikçiliği teşvik etmek, millileşme ve yerlileşmeyi sağlamak, ihracatı artırmak hedefi” için 2019 tahmini maliyet tutarı 50 milyon 136 bin TL, 2023 yılı için ise sadece 93 milyon 980 bin TL olarak yer almıştır. İlaç ve tıbbi malzeme konusunda dışa bağımlılık yüzde 90’la ulaşırken ve hastaneler artan döviz kurları ve ekonomik kriz nedeni ile tıbbi malzeme sıkıntısı yaşarken, siyasi iktidarın yerli üretim konusundaki samimiyetsizliği rakamlarla stratejik plana bu şekilde yansımıştır.
Göçmen Sağlığına Bütçe Çok, Sağlıkta Milli ve Yerli Üretime Yok
Üstelik yerli ve milli üretim için ayrılamayan bütçe göçmenler için ayrılmaktadır. Stratejik Planda “Göç sağlığı hizmetlerinde etkinliği ve kapasiteyi artırmak” amacıyla 2019 yılı için 1 milyar 069 milyon 243 bin TL, 2023 yılı için 1 milyar 484 milyon 260 bin TL tahmini maliyet tutarı öngörülmüştür. Görünen o ki başta Suriyeliler olmak üzere göçmenler için sadece 5 yıldaki artış oranı, 2023 yılında sağlıkta milli ve yerlileşmeyi sağlamak için ayrılacak tahmini bütçenin 4 katıdır.
Siyasi iktidar, 2023’te kamucu, halkçı ve ulusal bir sağlık sistemi modeli değil, uluslararası sermaye ve piyasa koşullarına terk edilmiş sağlık sistemi öngörmektedir. Yapılan ve yapılacak olan israf ve peşkeşlerin maliyeti ise halkın sırtına yüklenecektir.
Stratejik Plan göstermektedir ki; Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılında Ebedi Önderimiz Atatürk’ün başlattığı kamucu, halkçı ve ulusal sağlık politikalarından daha da uzaklaşılacaktır.
Genel Sağlık-İş, sağlık hizmetlerini piyasa koşullarına terk eden sağlıkta dönüşüm programına son verilerek, ihtiyacı olan herkes için ulaşılabilir, nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmeti alması için mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.
Zekiye BACAKSIZ
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı