18 Mart Çanakkale Zaferi, bir ulusun tüm imkansızlıklara rağmen tek vücut olduğunda emperyalistleri ve işbirlikçilerini nasıl mağlup edebildiğinin öğretisidir. Başta Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bizi özgürlüğe kavuştururken bir yandan insanlık tarihine not düşen tüm şehitlerimizi minnet ve saygıyla anıyoruz. Onların bize emaneti olan bu Cumhuriyet’e sahip çıkma mücadelemizi soluksuz sürdüreceğimize ant içiyoruz.

Bugün 110 yaşına basan Çanakkale Zaferi, Cumhuriyet’imizin kuruluşuna giden yoldaki en önemli kilometre taşlarındandır. Anadolu’da umudu örgütleyen Atatürk ve silah arkadaşları, emperyalistlere unutulmaz bir ders, mazlum halklara ise ölmez bir ilham vermiştir. Kutlu Olsun!

Ulus olmaya giden en önemli basamağımız olan Çanakkale Zaferi’nde, ne mutlu ki sağlık emekçilerinin de kanı, canı ve emeği vardır. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane 1921’de mezun vermemiştir. Çünkü, 1915 yılında Tıbbiye’ ye kaydolan 1. sınıf öğrencilerinin tamamı Çanakkale’de şehit düşmüştür. Tahaffuzhane adı verilen merkezler cephe gerisinde kurularak savaş öncesi askerlerimizin sağlık kontrolü ve bulaşıcı hastalıklara karşı aşılaması yapılmıştır. 9 ay süren muharebeler boyunca cepheden 110 bin 220 yaralı, 70 bin 939 hasta ve hava değişimine ihtiyacı olanlar hastanelere sevk edilmiştir. Meslektaşlarımızın bir asır önce ortaya koyduğu bu kahramanlık destanı, bugün omuzlarımıza kaçınılmaz bir sorumluluk yüklemiştir.

Genel Sağlık-İş, o kahramanlara layık olmaya çalışanların ve bir yandan sağlık emekçisinin hakları için mücadele ederken bir yandan da Cumhuriyet’i koruma kavgası verenlerin ortak çatısıdır.

Genel Sağlık-İş Sendikası olarak, Çanakkale’de vatanı için canını feda eden şehitlerimizin mirasına sahip çıkıyor; bağımsızlığın ve Cumhuriyet’in sembolü olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’ni selamlıyoruz.
#18MartÇanakkaleZaferi