AKP hükümetinin uyguladığı Sağlıkta Dönüşüm Programının önemli hedeflerinden birisi de sağlık tüketimini arttırmaktı. İş yükünün bu denli artmasına karşı çalışan sayısı özellikle yetersiz tutuldu. Az çalışanla çok iş yaklaşımı geçerli kılındı. Sağlık çalışanlarının aile içi ve sosyal ilişkileri bozuldu. Meslek dışı görevlendirmeler, fazla mesai, gün aşırı,16-24 saatlik nöbetler, liyakatsız atamalar, torpil, angarya, adam kayırmalar, sağlığımızı bozan kötü çalışma koşulları, yönetici baskısı katlanılamaz boyutlara ulaştı. Emeğimizi ucuzlatmak isteyen hükümet öncelikli olarak, bilinçli bir şekilde, emeğimizin değersizleşmesi için çalıştı. Alo 184, hasta hakları birimleri, Başbakan ve Sağlık Bakanı’nın sağlık çalışanlarına karşı söylemleri sağlıkta şiddeti doğurdu. Sözel ve fiziksel şiddet yaygınlaştı. Performans adı altında ekip ruhumuzu bozan, emeğimizin karşılığını almamızı engelleyen, sağlık tüketimini körükleyen uygulamalar hayata geçirildi. Emekliliğimize yansıyan emeğimizin karşılığı olan ve insanca yaşamımızı sağlayacak temel ücretimizin yerine sabit ödeme, performans getirildi.
Genel Sağlık- İş Sendikası olarak; tüm sağlık çalışanları için, “yıpranma payı” hakkı verilsin