Sendikamız Genel Sağlık-İş, bir süredir sorunlarla gündemde
olan İnegöl Devlet Hastanesi'nin önünde basın açıklaması yaptı. Basın
açıklamasını Sendikamız Genel Sağlık İş adına Genel Mali Sekreter Erman Açıkgöz
gerçekleştirdi.
Açıklama metni şu şekilde:
"Yaşanan sorunların çözümünde karşılaştığımız engeller
ve çözümsüzlüklerle karşı karşıyayız. Bu açıklamayı, İnegöl halkının sağlığını
riske atan ve hastanemizin nasıl yönetildiğini gözler önüne seren mevcut
tabloyu sizlere duyurmak için yapıyoruz. İnegöl Devlet Hastanesi yönetimi,
sağlık çalışanlarını ve İnegöl halkını ciddi bir krizin içine sürüklemektedir.
Siyasi ve sendikal kadrolaşma ile buraya gelinen noktada, artık sessizliğimizi
bozma vaktidir. Tüm duvarlarında Yaşayan ve Yaşatan hastane yazan İnegöl devlet
hastanesi adalet ve liyakatten uzak yönetim anlayışı yüzünden nitelikli sağlık
hizmeti sunamaz hale gelmiştir. İnegöl Devlet hastanesi artık yaşayan değil
yaşam mücadelesi veren bir hastanedir. Gazeteler artık başlıklarında 'İnegöl
Devlet Hastanesi Acili çıldırtıyor, Hastanede randevu bulunmuyor' diye
manşetler atıyorsa, vatandaşlar randevu bulamadığı için özel hastanelere gitmek
zorunda kalıyorsa, acil servise başvuranlar saatlerce sıra bekliyorsa bunun
sebebi fedakârca hizmet üreten sağlık emekçileri değil, idari kadroların siyasi
ve sendikal yakınlık güdülerek liyakatsiz ellere teslim edilmesidir. Hastane
içinde yapılacak her görevlendirmede siyasi ve sendikal yakınlık
gözetilmesidir. İnegöl Devlet Hastanesi'nde aylar önce başlayan adaletsiz uygulamalar
ve çalışma barışını bozan durumlar, defalarca sözlü ve yazılı başvurularımıza
rağmen çözüme kavuşturulmamıştır. Sağlık emekçileri, ellerinden gelenin en
iyisini yapmalarına rağmen yönetimin görmezden gelmesi nedeniyle acil sağlık
hizmetleri başta olmak üzere halkımızın nitelikli sağlık hizmeti aksamaktadır.
Sağlık emekçileri, sessiz mobbing uygulamalarıyla karşı
karşıya kalmaktadır. Acil servisin yönetilememesi, servis sorumlularının
sendikal yakınlıklara bağlı olarak atanmasından kaynaklanmaktadır. Servis
sorumlusunun sendikasına üye olursan rahat edersin olmazsan çile çekersin
anlayışıdır. İnegöl devlet hastanesi çalışanları mutsuzdur. Tüm uğraşlarımıza
rağmen yıllardır diyalog kurarak korumaya çalıştığımız çalışma barışı
bozulmuştur İnegöl Devlet Hastanesinde yaşanan sorunlar artık çözümsüz bir hale
gelmiştir, devlet aklı buraya müdahale etmelidir. Sağlık çalışanlarının ve
halkımızın hakkını savunmak adına acilen adımlar atılmalıdır. İdari kadronun
sendikal tercihlere müdahalesi ve adaletsiz uygulamaları karşısında,
susmayacağız. Emeklilik yaşına gelmiş hemşire arkadaşlarımız nöbet tutmaya
zorlanırken, mesleğin başındaki hemşireler sadece sendikal ve siyasi
yakınlıkları nedeniyle liyakatten uzak bir şekilde masa başında
görevlendirilirken, sessiz kalmayacağız.
Sağlık bakanlığının personel dağılım cetveline göre 469
hemşirenin bulunması gereken İnegöl devlet hastanesinde yalnızca 330 hemşire
görev yapmaktayken, bu hemşireler arasında da torpil ve kayırma ile ayrımcılık
yapılmasına izin vermeyeceğiz. Ayda 60 bin İnegöllünün hizmet aldığı acil
serviste sadece 60 hemşire görev yapıyor. Bu durumda, bir hemşire arkadaşımız
yaklaşık bin vatandaşımıza sağlık hizmeti sunmaya çalışıyor. Ancak, durum bu
kadar vahimken acil servis sorumlusu sendikal tercihlere müdahale etmeye
çalışıyor, idare ise bu durumu sadece seyrediyor" diyerek konuşmasını
devam ettiren Açıkgöz, "Şikayetlerimizle açılan soruşturmaların üzeri
örtülüyor. Çalışma barışı bozuluyor hizmet aksıyor. Pandemi döneminde bile hiç
sorun yaşamadan nitelikli, ulaşılabilir sağlık hizmeti sunan hastanemiz bugün
bu durumda ise o günden bu yana değişen yöneticiler ve yönetim anlayışı
sorgulanmalıdır. Genel sağlık İş susmayacak sağlık emekçilerinin insan onuruna
yaraşır yaşam ve çalışma koşullarının sağlanması, İnegöl halkının nitelikli
ulaşılabilir sağlık hizmeti alabilmesi için bu basın açıklaması, bir çığlık,
bir uyarıdır. Halk sağlığı sorunu haline gelen bu duruma bir an önce el
atılmalı ve sağlık çalışanları arasında adalet sağlanmalıdır. Unutulmasın ki,
sağlık emekçileri olmadan milyonlarca lira harcanarak yapılan bu hastane sadece
beton yığınıdır. Hastanemizdeki personel eksiği acil servis öncelikli olmak
üzere giderilmelidir. Yapılan görevlendirmeler de yalnızca adalet ve liyakat
gözetilmelidir. Çalışma barışı yeniden tesis edilmelidir.
Adalet ve liyakat talebimizi demokratik ve hukuki her
zeminde karalılıkla sürdüreceğiz. Tüm baskılara olumsuz koşullara rağmen
bağımsız ilkeli sendikal mücadeleden ve halkımıza nitelikli ulaşılabilir sağlık
hizmeti sunma gayretimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Gücünü yalnızca sağlık
emekçilerinden alan Genel Sağlık İş haksızlık karşısın da susmayacak gerçekleri
haykırmaya devam edecektir.” ifadelerine yer verildi.